Bali’de yeni Kyoto aranıyor

Endonezya'nın Bali Adası'nda 3 Aralık'ta başlayan ve 14 Aralık'ta sona erecek olan konferansta 190 ülkeden heyetler 2012 yılı sonrası için planlanan iklim koruma anlaşmasının ana hatlarını belirlemeye çalışıyor. Sonuç bildirgesi ile ilgili ilk taslak oluştu. Bildirge taslağında tüm ülkeler iklim değişimine karşı mücadelede daha güçlü rol almaya çağrılıyor. Dört sayfalık taslak metinde sanayi ülkeleri sera etkisine yol açan gaz atılımını önemli oranda düşürmeye ve gelişmekte olan ülkeler de en azından atılım oranının artmasını engellemeye çağrılıyor. Sonuç bildirgesi taslağında ayrıca konferans sonrası için bir yol haritasından bahsediliyor.

Bağlayıcı anlaşma beklenmiyor

İklim Konferansı'ndaki en önemli tartışma konuları, sanayi ülkelerinin sera gazı atılım oranını düşürmesi, kalkınmakta olan ülkelerin katkısı ve yoksul ülkelere mali yardımlar. Bali Konferansı'nda bağlayıcılığı olan ortak iklim koruma hedefleri konusunda bir uzlaşmaya varılması beklenmiyor. Kalkınmakta olan ve yoksul ülkeler, sera gazı atılım oranını düşürmeleri yönündeki talepleri, kişi başına atılım miktarının zengin ülkelere oranla çok daha az olması nedeniyle reddediyor. Atmosfere en fazla sera gazı salan ABD ve Çin Halk Cumhuriyeti ise bağlayıcı kararlara imza atmaktan kaçınıyor. Kyoto Protokolü'ne de sanayiye zarar vereceği gerekçesiyle imza atmayan ABD, yeni anlaşmada da bağlayıcı yükümlülükler altına girmek istemiyor. Çin ise gerekli teknoloji ve mali kaynağın sağlanması koşuluyla emisyon miktarındaki artışı sınırlamaya hazır olduğunu açıkladı.

Yapıcı atmosfer

Tartışmalara rağmen BM İklim Koruma Çerçeve Konvansiyonu Başkanı Ivo de Boer ve Alman temsilcilerin konferanstan çıkardığı bilanço olumlu. Alman heyeti başkanı Karsten Sach görüşmelerin yapıcı bir atmosferde geçtiğini, yeni iklim koruma anlaşması konusunda iyimser olduğunu belirtti. İklim koruma için ortak hedefler belirlenmesi gerektiğinin tüm ülkelerce anlaşıldığının altını çizen Sach, Çin'in ilk kez ek yükümlülükler üstlenmek için müzakerelere yeşil ışık yaktığına dikkat çekti. Bali konferansından somut rakamlar çıkmayacağını belirten Alman başmüzakereci, somut noktaların iki yıllık bir müzakere süreci içinde karara bağlanacağını kaydetti.

İklim değişiminin etkilerinin en çok korkuttuğu ülkeler ise ada ülkeler. Deniz seviyesinin yükselmesi ve sular altında kalmaktan korkan 43 küçük ada ülke, sanayi ülkelerine küresel ısınmaya karşı mücadelede çabayı artırmaları çağrısında bulundu. Ada Ülkeler İttifakı Başkanı Angus Friday, AB'nin sıcaklığı sanayi dönemi öncesine göre 2 derecelik artışla sınırlandırma hedefinin yeterli olmadığını, dünya çapında sıcaklık artışının 2 derecenin çok altında kalması gerektiğini vurguladı. BM İklim Konseyi, deniz seviyesinin bu yüzyılda 18 ila 59 santimetre yükseleceğini tahmin ediyor. Deniz seviyesindeki yükselme geçtiğimiz yüzyılda 17 santimetre olarak kaydedilmişti.

Almanya’da karartma eylemi

Bali'deki iklim zirvesi devam ederken dünya iklim eylem günü dolayısıyla haftasonu dünya çapında çeşitli etkinliklerle geçti. Almanya'da da hareketli bir program vardı. Cumartesi akşam saat 8'de beş dakikalığına ışıkları kapatma eylemi yapıldı. Eyleme vatandaşların yanında şirketler ve kamu binaları da katıldı. Köln'deki Dom Katedrali, Berlin'deki Brandenburg Kapısı, Essen polis merkezi, Düsseldorf'taki Ren Kulesi, Dortmund'daki dünyanın en büyük Noel ağacı beş dakikalığına karardı. Almanya çapında iklim korumaya daha fazla önem verilmesi talebiyle düzenlenen gösterilere binlerce kişi katıldı.

Bu arada haftasonunda Alman ya'da açıklanan bir araştırma yeni tartışmalara yol açtı. Araştırma, nükleer santrallere 5 kilometrekarelik alanda yaşayan çocuklarda kan kanseri riskinin büyük ölçüde arttığını ortaya koyuyor.

Almanya’da nükleer araştırma

Almanya'daki 16 nükleer santral çevresindeki 5 kilometrekarelik alanda 1980-2003 yılları arasında yapılan araştırma, 37'si kan kanseri olmak üzere 77 çocuğun kansere yakalandığını gösteriyor. Bilimadamları ortalamalara göre normal şartlar altında 17'si kan kanseri, 48 kanser vakası görülmesi gerektiğini belirtiyor. Alman Çevre Bakanlığı araştırma sonuçlarının incelemeye alındığını açıklarken Sosyaldemokratlar ve Yeşiller partisi nükleer santrallerin bir an önce kapatılmasını talep etti.